Yazının başlığına aldanıp yanılmayın sayısal lotoyu totoyu tutturmadım ve yahut şahsıma herhangi yüklü bir miras kalmadı.
Ee o zaman deli misin be adam zenginim zenginim diyerek ortalığı ayağa kaldırıyorsun?
Zenginim mal çokluğundan değil gönül tokluğundan zenginim. Ben bir lokmanın bir hırkanın bu çocukluk gençlik yaşlılık evrelerinden oluşan üç günlük dünyada fazlasıyla yeteceğini bilenlerdenim. Öncelik olarak para değil insan kazanma derdine düşenlerdenim. Bir güler yüz içimi ısıtır bir selam ruhuma dokunur benim. Birde tavşankanı çay olsun değmeyin keyfime azizim. Öncelik olarak çocuklarıma mal mülk bırakmak yerine kazanılmış dostlar bırakmayı yeğlerim. Para bulmaya bulunur, kazanılmaya kazanılır, mülk almaya alınır ama insan dost kazanmak öyle mi? Şimdi burada size felsefe yapıyor muşum Edebiyat parçalıyor muşum gibi gelebilir ama bunlar hakiki gerçekler. Tabi görmesini bilene… Yunus misali “Malda yalan mülkte yalan gel biraz da sen oyalan” Diyebilene değer verip kıymet bilene, para her kapıyı açar gibi sözlerin büyüsüne fazlasıyla orantısız bir biçimde kapılmayıp kendini bu algıdan sıyırabilenlere, üstat Sezai Karakoç gibi bu dünyanın geçici olduğunu “sürgün yeri” Olduğunu bilerek her seferinde her yerde deklare edebilecek cesarete ve olgunluğa erişebilenlere. İşte dostlar benim kavgamın, mücadelemin, çırpınışlarımın en önemli sebeplerinden, saç ayaklarından biri de bu anlattıklarım üzerine…
Bu yazıya kayserihakimiyet2000.com adresi üzerinden de ulaşabilirsiniz.😀
